Rüşvet Suçu - Atlantik Hukuk & Danışmanlık
...

Rüşvet Suçu

2021-09-10

Rüşvet Suçu

a) Genel olarak

Bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması amacıyla bir başka kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde kendisine bir menfaat sağlaması rüşvet olarak tanımlanmıştır. Kamu hizmetleri eşitlik ve adalet ilkelerinden sapmadan önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde yürütülmelidir. Toplumun kamu görevlilerinin satın alınamaz olduğu, hiçbir kamu görevlisinin rüşvet kabul etmeyeceği konusundaki inancının diri ve güçlü tutulması önemlidir. Düzen ve istikrar açısından kamu görevlilerinin kendi menfaatlerini gözeterek görevlerinin gereklerini layıkıyla yerine getirmemesi toplumun kamuya ve kamu görevlilerine olan güveninin korunması açısından önemli bir sorun teşkil etmektedir. Rüşvete ilişkin suç tanımı da bu güveni korumayı amaçlamıştır.

Rüşvet suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 252. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesine göre rüşvet suçunun oluşabilmesi için, kamu görevlisinin elde ettiği menfaatin belli bir amaca yönelik olması gerekir. Başka bir ifadeyle, haksız menfaatin, hukukî olmayan bir işin yapılması ya da yapılmaması amacıyla temin edilmiş olması gerekir. Buna karşılık, izlenen suç siyaseti gereğince, haklı bir işin gördürülmesi amacıyla kamu görevlisine menfaat temininin, rüşvet suçunu oluşturmayacağı kabul edilmiştir. Çünkü bu gibi durumlarda, menfaati temin eden kişi, işinin en azından zamanında yapılmayacağı konusunda bir endişeyle hareket etmektedir. Bu nedenle, haklı bir işin gördürülmesi amacına yönelik olarak menfaat sağlanması hâlinde, icbar suretiyle irtikâp suçunu oluştuğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca rüşvet suçunun oluşabilmesi için, amaçlanan şeyin kamu görevlisinin görevine giren bir iş olması gerekmektedir

Rüşvet suçu, menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlanmış olur. Ancak menfaatin kamu görevlisince temin edilmesi veya işin kamu görevlisi tarafından menfaat karşılığında görülmesi rüşvet suçunun tamamlanması açısından koşul değildir. Kanunda izlenen suç siyaseti gereği olarak, rüşvet suçunun kamu görevlisi ile iş sahibi arasında belli bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik menfaat teminini öngören bir anlaşmanın yapılması durumunda, anlaşmanın gerekleri henüz yerine getirilmemiş bile olsa rüşvet suçu tamamlanmış sayılacaktır ve cezaya hükmedilecektir.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda rüşvet suçu, rüşvet alma(m.212) ve rüşvet verme(m.213-214) olarak ayrı ayrı ele alınmaktaydı. 5237 sayılı yeni TCK ise bu ayrıma gitmemiş ve rüşvet alma ve rüşvet vermeyi aynı hükme, 252. maddenin 1. fıkrasına tabi kılmıştır. Yeni kanun bağlamında bir değerlendirmeyle rüşvet suçu, bir karşılaşma suçudur; bu nedenle, çok failli bir suçtur. Bir tarafta, rüşvet veren; diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisi yer almaktadır. Rüşvet veren ve alan, aynı amacın gerçekleşmesini hedeflemektedirler. Bu itibarla, veren ve alan açısından rüşvet suçu tek bir suçtur. Söz konusu suç, menfaatin temin edildiği anda tamamlanmış bulunmaktadır. Menfaat temin edilinceye kadar suça iştirak mümkündür. Bu nedenle yeni kanunda, söz konusu suç tanımı kapsamında “rüşvete aracılık eden” kavramına yer verilmemiştir.

b) Rüşvet suçunun maddi ve manevi unsurları

5237 Türk Ceza Kanununda rüşvet suçunun işlendiği 252. maddenin gerekçesinde “Rüşvet suçu, bir karşılaşma suçudur; bu nedenle çok failli bir suçtur. Bir tarafta rüşvet veren; diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisi yer almaktadır. Rüşvet veren ve alan, aynı amacın gerçekleşmesini hedeflemektedirler. Bu açıdan veren ve alan açısından rüşvet suçu tek bir suçtur” denilerek rüşvet suçunun fail bakımından açıklaması yapılmıştır. Eski ceza kanununda ayrı ayrı ele alınan ve ayrı ayrı suç tanımı yapılan rüşvet almak ve rüşvet vermek fiilleri yeni kanunda tek maddede ele alınmış ve aynı suç olarak ifade edilmiştir. Buna göre rüşvet suçunda rüşvet alan da rüşvet veren de faildir.

Mağdur bakımından bir değerlendirme yapabilmek için ise korunan hukuki değeri ihlal edilene bakmak gerekmektedir. Rüşvet suçu, kamu idaresinin güvenilirliğine ve kamu düzeninin işleyişine ilişkin olarak toplumda var olan inanca zarar verdiğinden suçun mağduru, korunan hukuki değer de dikkate alındığında toplumu oluşturan herkestir. Tüzel kişiler suçların mağduru olamayacağından rüşvet suçun mağduru devlet tüzel kişiliğidir de denilemez. Devlet tüzel kişiliği ancak rüşvet suçundan zarar gören konumunda değerlendirilebilir.

Rüşvet suçunun konusu ise edinilen yarardır. Burada yarar kavramını geniş anlamı ile anlamak gerekir. Suçun failini tatmin eden, failin durumunu iyileştiren maddi veya manevi her türlü menfaat suçun konusunu oluşturur. Ancak rüşvet suçunun sabit görülebilmesi için kamu görevlisinin menfaat karşılığında gördüğü işin onun görev tanımının içinde bir iş olması şarttır. Aksi takdirde rüşvet suçu oluşmuş olmaz.

Rüşvet suçunun tamamlanması işin görülmesi veya menfaatin sağlanması ile değil rüşvet anlaşmasının kurulmasıyla olmaktadır. Dolayısıyla rüşvet suçunu neticeli bir suç kabul ettiğimizde suçun neticesi rüşvet anlaşmasının kurulmasıdır denilebilir. Rüşvet anlaşmasından kasıt; belirli bir işin yapılması veya yapılmaması karşılığında kamu görevlisinin bir yarar edinmesi konusunda kamu görevlisi ile rüşvet veren arasında bir irade birliğinin kurulmasıdır. Rüşvet veren rüşvet vermeyi veya kamu görevlisi kendisine rüşvet verilmesini teklif ettikten sonra bu teklifin karşı tarafça kabul edilmesi ile anlaşma kurulmuş olur. Teklif karşı tarafça kabul edilmediğinde ise rüşvet teklif eden taraf teşebbüs hükümlerine göre cezalandırılır. Nitekim neticeyi anlaşmanın kurulması olarak kabul ettiğimizde anlaşma kurulmazsa netice gerçekleşmemiş olmaktadır. İcra hareketleri ise çoktan başlamış olduğundan teşebbüs hükümleri gündeme gelmektedir.

Rüşvet suçunda iki ayrı fiilin birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar rüşvet veren bakımından “rüşvet vermek”, rüşvet alan bakımından da “rüşvet almak” şeklindedir. Yukarıda ifade edildiği gibi bir karşılaşma suçundan bahsettiğimiz için bu iki fiilin birlikte bulunması suçun maddi unsurlarından fiil unsurunun tamam olması açısından önem arz etmektedir. Ancak maddenin üçüncü fıkrasında ifade edildiği gibi görevinin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için yarar sağlama veya yarar sağlanması için anlaşma yapılması ile suç tamamlanmaktadır. Birinci fıkranın son cümlesinde rüşvet anlaşmasının yapılması halinde tamamlanmış gibi cezalandırılır denilerek de asıl fiilin anlaşma yapmak olduğu anlaşılmaktadır. Esasında anlaşma tamamlandığı anda işin görülmesi veya kamu görevlisinin menfaati elde etmesi aranmaksızın suçun tamamlandığı kabul edilmektedir. Bu bakımdan rüşvet suçunun fiil unsurunu rüşvet anlaşması yapmak olarak görmek daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.

Rüşvet suçu taksirle işlenebilen suçlardan değildir. Nitekim 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda da rüşvet suçunun taksirli hali işlenmemiştir. Anlaşma kurulması için iradelerin uyuşması gerektiğinden yapısal olarak da rüşvet suçu taksirle işlenebilecek bir suç değildir.

c) Rüşvet suçunda teşebbüs

Rüşvet suçunun tamamlanması anlaşmanın kurulmasıyla sağlanır. Anlaşmanın kurulabilmesi için de öncelikle bir tarafın rüşvet teklifinde bulunması gerekmektedir. Şayet rüşvet teklif edenin teklifi karşı tarafça kabul edilmezse teklif eden bakımından rüşvete teşebbüs suçu işlenmiştir. Ayrıca rüşvet anlaşmasından sonra taraflardan biri veya her ikisi anlaşma gereklerini yerine getirmekten vazgeçse bile gönüllü vazgeçme söz konusu olamayacaktır. Rüşvet suçu rüşvet anlaşmasının kurulmasıyla işlenmiş olduğundan, tamamlanmış bir suçtan da vazgeçme mümkün olmadığından yalnızca etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma söz konusu olabilecektir. Nitekim rüşvet suçu da kanunda sayılan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama kapsamında olan suçlardandır.

d) Nitelikli haller

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 252. maddesinin 2. fıkrasında “Rüşvet alan ... kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması hâlinde, birinci fıkraya göre verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır“ denilmek suretiyle suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu fıkrada düzenlenmiş olan nitelikli hal ancak rüşvet alan için geçerli olabilmektedir. Ayrıca bu sıfatların suçun işlendiği sırada mevzuata uygun bir şekilde failde mevcut bulunması yeterlidir. Sonradan herhangi bir sebeple bu sıfatların kaybedilmesi fıkra hükümlerinin uygulanması konusunda engel teşkil etmez.

e) Görevli mahkeme

Mevzuatımızda 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. Maddesine göre rüşvet suçunun yargılanmasında ağır ceza mahkemesi görevlidir.

f) Yaptırımlar

Rüşvet suçunun cezası 4 yıldan 12 yıla kadar hapistir. 5237 sayılı TCK 252. maddesinin 2. fıkrasında bu suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. 252. maddenin 2. Fıkrasına göre birinci fıkra ile belirlenen temel ceza üçte birden yarısına kadar artırılacaktır. TCK 61. maddede düzenlenen sonuç cezaya gidilen yol takip edildiğinde sırasıyla, teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenecektir. Yine somut olayda azmettirmeye ilişkin hükümleri içeren 38/3. maddede yazılı cezadan indirim yapılmasını gerektiren hal ve 254. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlığın bulunması halinde bu durumun 61. maddenin 5. fıkrasında yer verilen “cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebepler” kapsamında düşünülerek, 38/3. madde uyarınca verilen cezada indirim yapılmasını takiben de takdiri indirimi düzenleyen 62. maddenin uygulanmasıyla sonuç cezanın belirlenmesi, “etkin pişmanlığın” varlığı halindeyse, CMK’nın 223. maddesinin 4. fıkrasının a bendi gözetilerek, “ceza verilmesine yer olmadığına” dair karar verilecektir. 5237 sayılı TCK’da “252/1, 252/2, 35, 37, 38/1-2, 43, 32, 38/3 ve 62” sırası takip edildiğinde sonuç cezaya ulaşılmış olacaktır.

 

Av. Fatih KARACA


Yorumlar

0 Yorum

Bu yazıya hiç yorum yapılmamış. İlk sen yorum yap.


rüşvet suçu nedir  rüşvet suçu ve cezası  rüşvet suçun maddi şartları  rüşvet suçunu kimler işleyebilir  av. Fatih Karaca  rüşvet suçunda süreler  5237 sayılı TCK'da rüşvet suçu  765 sayılı TCK'da rüşvet suçu