Ölenin mirasının reddedilmesi halinde ölenin desteğinden yoksun kalma sebebiyle tazminat istenip istenemeyeceği sıklıkla sorulmaktadır. Örneğin; oğlunun mirasını reddeden baba, oğlunun desteğinden yoksun kalması nedeni ile tazminat talep edebilecek midir? Bu önemli sorunun çözümü için öncelikle mirasın reddinden ve destekten yoksun kalma tazminatından kısaca bahsetmek gerekecektir.
Mirasın reddi 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş yasal bir hak ve yetkidir. Mirasın reddi genellikle terekenin aktifinin pasifinden az olması halinde kullanılan bir yoldur. Bu şekilde mirasçılar terekenin aleylerine doğurabileceği mali yükten kurtulmuş olur. Tereke: Müteveffanın mirası, yani geride bıraktığı borç ve maddi mal varlığının tümüdür. TMK’nin 599. maddesi uyarınca bir kişi öldüğü zaman malvarlığı içinde yer alan tüm haklar ve borçlar kendiliğinden ve bir bütün halinde mirasçılarına intikal eder. Miras bırakanın alacaklarının yeni sahibi mirasçılar olduğu gibi, miras bırakanın borçlarının muhatabı da onlar olacaktır. Mirasçılar mirasbırakanın borçları açısından müteselsil sorumludurlar. Ancak mirasbırakanın borcu şahsi bir edim ise ölümü ile borç sona erer. Ölenin mirasçıları ölüme kadar yapılan edimin yapıldığı kısmının karşılığını isteyebilecekleri gibi alacaklılar da yaptıkları peşin ödemenin fazla kısmının geri verilmesini isteyebilirler. Yasal mirasçı ve miras sözleşmesi ile atanmış mirasçı mirasbırakanın ölümünü öğrendiği andan, vasiyetname ile atanmış mirasçı ise bu durumun kendisine bildirilmesinden itibaren 3 ay içinde mirası reddedebilir. Mirasın reddi kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Mirasın reddi temsilci ve vasi aracılığıyla yapılabileceği gibi sözlü ya da yazılı da yapılabilir. Mirasbırakanın ölümü tarihinde ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasın reddinde yetkili mahkeme mirasbırakanın son ikametgah yeri Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkeme reddeden mirasçıya reddi gösteren bir belge verir. Miras süresi içinde reddedilmediği taktirde kayıtsız, şartsız kabul edilmiş olur. Mirasın reddi halinde reddeden mirasçı, mirasbırakandan önce ölmüş sayılır, miras dışı kalır. Altsoyun tamamı mirası reddederse miras eşe kalır. Yasal mirasçılarım tümü mirası reddederse tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddeder; alacaklılarına ya da iflâs idaresine, yeterli bir güvence de vermezse; alacaklılar ve iflas idaresi mirasın reddinden itibaren 6 ay içinde mirasın reddi kararına itiraz ederek dava açabilirler.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi destekten yoksun kalma tazminatı için de TBK’nin haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 53. maddesinde ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların zarar olarak tazmininin talep edilebileceği düzenlenmiştir. Öğreti ve uygulamada bu zarara destekten yoksun kalma tazminatı adı verilmektedir. Burada haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan dolaylı zararın peşin ve toptan şekilde tazmin edilmesi, giderilmesi konu edilmektedir. Ölenin değil ölenin yardımından mahrum kalanların şahsında doğan bir zarardır. Destekten yoksun kalma tazminatı ölüme sebep olma fiiline verilen bir ceza olmayıp, vefat sonucu vefat edenin yardımından yoksun kalan kişinin muhtaç hale düşmesini önlemek ve hayatının, desteğin ölümünden önceki seviyede tutulmasına matuf sosyal karakterde nevi şahsına münhasır bir tazminat türü olduğu vurgulanmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatını isteyebilecekler ölen hayatta kalsaydı ölenin yardımından istifade edebilecek olan eş, ana, baba, çocuklar gibi yakınlardır. Bazı Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere nişanlılar ve dini nikah çerçevesinde beraber yaşayanlar da destekten yoksun kalma tazminatını talep edebilmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek için mirasçı olmak şartı yoktur. TBK’nin 53. maddesinde belirtildiği üzene “ölenin desteğinden yoksun kalan kişi” olmak yeterlidir. Ölenin desteğinden yoksun kalanlar, ölüm anında ölenden fiilen destek görenler (fiili destek-babası ölen çocuk), ya da ölenden ileride destek görmesi muhtemel olan (farazi destek-çocuğu ölen baba) kişilerdir. Farazi destek bir varsayıma dayanır. Hayat tecrübelerimize göre, bu çocuk büyüyerek, ana babasına destek olacaktır. Haksız fiil bu desteğe mani olduğundan, mahrum kalınan farazi desteğin tazmin edilmesi lazımdır. Destekten yoksun kalma tazminatı ölümle meydana çıkmasına karşın, miras bırakanın şahsından doğan ve mirasçılara intikal eden, mirasçılık sıfatı ve miras hukuku ile ilgisi olmayan, doğrudan bu kimselerin kendisinden doğan bağımsız bir haktır.
Yargıtay’a göre bu tazminatın amacı desteği kaybeden kişinin ölümden önceki ekonomik ve sosyal yaşam seviyesinin devamını mümkün kılacak bir paranın ödettirilmesidir. Destek için her zaman parasal yardım mecburi değildir. Fiili ve düzenli şekilde yapılan hizmet edimleri dahi destek kabul edilmektedir. Örneğin, yatalak hasta olan annesine bakan kızın edimi bu kapsamdadır. Ölen kardeşin sağ kalan kardeşine nafaka yardımında bulunabilecek olması gerekmektedir. Diğer yandan ölen kişi ile şahsi yakınlığı olan bazı kişiler de gerçek anlamda desteğin varlığı durumunda destekten yoksun kalma tazminat talep edebilecektir.
Çocukların ölen anne ve babanın desteğinden yoksun kalması durumunda eğitim ve yaşlarına göre farklı hesaplamalar bulunmaktadır. Ölen kişinin sağ kalan eşe desteği eşin yeniden evlenmesi halinde sona ermektedir. Resmi olarak boşansa da birlikte yaşayan eşlerin birbirine desteklerinin devam ettiğinin ispatı halinde sağ kalan eş destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir. Nafaka yükümlüsünün ölümü durumunda destekten yoksun kalma tazminatı istenip istenemeyeceği hususunda net bir cevap bulunmamakla birlikte hükmedilen nafaka ile destek olunduğundan nafaka yükümlüsünün ölümü halinde bu desteği yitireceğinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği düşüncesindeyiz.
Netice olarak, destekten yoksun kalma tazminatı mahiyeti bakımından bağımsız bir hak olup; ölen kişi ile talep eden kimse arasında yasal veya akdi bir bakım yükümlülüğü, mirasçılık veya akrabalık bağı bulunması icap etmediğinden; mirasın reddedilmiş olması, destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesine yasal bir engel değildir. Tüm bunlara rağmen destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilme hakkı olup olmadığı, tazminatın ne kadar olacağının hesabı, davanın açılma süresi, davanın yürütülmesi ve benzeri hususlarda işin uzmanı bir avukattan hukuki yardım alınması faydalıdır.