Resmi nikahlı olmayan eşlerden birinin trafik kazasında vefatı nedeniyle sağ kalan eşin, vefat eden eşinin sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı olup olmadığı merak edilen hususlardan biridir. Sorunu özlü bir şekilde cevaplamaya çalışacağız.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi destekten yoksun kalma tazminatı için de TBK’nin haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 53. maddesinde ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların zarar olarak tazmininin talep edilebileceği düzenlenmiştir. Öğreti ve uygulamada bu zarara destekten yoksun kalma tazminatı adı verilmektedir. Burada haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan dolaylı zararın peşin ve toptan şekilde tazmin edilmesi, giderilmesi konu edilmektedir. Ölenin değil ölenin yardımından mahrum kalanların şahsında doğan bir zarardır. Destekten yoksun kalma tazminatı ölüme sebep olma fiiline verilen bir ceza olmayıp, vefat sonucu vefat edenin yardımından yoksun kalan kişinin muhtaç hale düşmesini önlemek ve hayatının, desteğin ölümünden önceki ekonomik ve sosyal seviyede tutulmasına matuf bir miktar paranın ödettirilmesi şeklindeki sosyal karakterde nevi şahsına münhasır bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatını isteyebilecekler ölen hayatta kalsaydı ölenin yardımından istifade edebilecek olan eş, ana, baba, çocuklar gibi yakınlardır. Bazı Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere nişanlılar ve dini nikah çerçevesinde beraber yaşayanlar da destekten yoksun kalma tazminatını talep edebilmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek için mirasçı olmak şartı yoktur. TBK’nin 53. maddesinde belirtildiği üzene “ölenin desteğinden yoksun kalan kişi” olmak yeterlidir. Ölenin desteğinden yoksun kalanlar, ölüm anında ölenden fiilen destek görenler (fiili destek-babası ölen çocuk), ya da ölenden ileride destek görmesi muhtemel olan (farazi destek-çocuğu ölen baba) kişilerdir. Farazi destek bir varsayıma dayanır. Hayat tecrübelerimize göre, bu çocuk büyüyerek, ana babasına destek olacaktır. Haksız fiil bu desteğe mani olduğundan, mahrum kalınan farazi desteğin tazmin edilmesi lazımdır. Destekten yoksun kalma tazminatı ölümle meydana çıkmasına karşın, miras bırakanın şahsından doğan ve mirasçılara intikal eden, mirasçılık sıfatı ve miras hukuku ile ilgisi olmayan, doğrudan bu kimselerin kendisinden doğan bağımsız bir haktır.
Destek için her zaman parasal yardım mecburi değildir. Fiili ve düzenli şekilde yapılan hizmet edimleri de destek kabul edilmektedir. Örneğin, yatalak hasta olan eşine bakan kadın eşin edimi bu kapsamdadır. Resmi olarak boşansa da birlikte yaşayan eşlerin birbirine desteklerinin devam ettiğinin ispatı halinde sağ kalan eş destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir.
Netice olarak, destekten yoksun kalma tazminatı mahiyeti bakımından bağımsız bir hak olup; ölen kişi ile talep eden kimse arasında yasal veya akdi bir bakım yükümlülüğü, mirasçılık veya akrabalık bağı bulunması icap etmediğinden; resmi nikahlı olmayan eşin vefat eden diğer eşin sigortasından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
Tüm bunlara rağmen destekten yoksun kalma tazminatının miktarı, davanın açılması ve yürütülmesi ile benzeri hususlarda işin uzmanı bir avukattan hukuki yardım alınması faydalıdır.